18 Mart 1915'te yazılan Çanakkale Destanı, Türk milletinin "Ya İstiklal Ya Ölüm!" diyerek tarihe nakşettiği eşsiz bir varoluş mücadelesidir. Mehmet Akif Ersoy'un, "Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?" haykırışıyla yankılanan o günlerde, en güçlü donanmalara karşı Mehmetçik'in sarsılmaz imanı, Çanakkale'yi geçilmez kılmıştır.
Şairin, "Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker! /Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer" dizeleriyle selamladığı aziz şehitlerimiz, vatanın bedelini kanlarıyla ödeyen ebedî kahramanlarımızdır.
Bu topraklar, sadece bir coğrafya değil milletimizin hürriyet ateşiyle tutuştuğu, ölümüne direnişin simgesidir. Eğitim yuvalarımızda bu kahramanlık ruhunu yaşatmak, genç dimağlara Çanakkale'yi anlatmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Çünkü biliyoruz ki şehitlerimizin emaneti ancak vatan sevgisiyle yetişen nesillerle korunacaktır.
Şehitlerimizin aziz hatırası, bize yol gösteren bir meşaledir. Bugün, 110 yıl sonra dahi, Çanakkale'de yazılan destanın izleri, her bir karış toprağımızda hissediliyor. Mehmet Akif'in dediği gibi: "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor!"
Bu kutlu mücadeleyi unutmamak, unutturmamak için çalışmak; eğitimle, azimle ve birlik ruhuyla ilerlemek en büyük borcumuzdur. Aynı ruh ve azimle ülkemizi daha da ileriye taşımak için çalışıyoruz.
Bu derin inançla, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale'de can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Halil YÜCEL
İl Millî Eğitim Müdürü
