Page 22 - lbu orijinal
P. 22
Mevlâna , kendini şiirlerinde açık ve net olarak ifade edebilmiş bir sanat
adamıdır . Gazellerinde eğitici-öğretici beyitler olduğu gibi, Mesnevi ‘sinde de
heyecan ve coşku dolu beyitler az değildir. Ayrıca bütün eserlerin arasına
bilgi , söyleyiş ve üslup açısından var olan beraberlikler çok belirgindir. Bu
şiirlerini Türkçe-Farsça bazen de Arapça karışık olarak yazar. Genelde Farsça
yazdığı için ve konuları tasavvufi konular olduğu için düşünceleri tüm Doğu
şairlerini etkilemiştir.
Mevlâna vahdette kesreti, kesrette de vahdeti yaşamak gerektiğini söyler.
(Vahdet: birlik, teklik \Kesret: çokluk) ve” bizim gerçek varlığımız sensin ey
ruhumuzun ruhu” diyerek ekler.
Mevlâna, insanın geldiği noktaya vurgu yapar. Ruha aşka bakar. Allah ile
kulu arasındaki ilişkiyi işaret eder ve bu ilişkinin aşk boyutunda olması
gerektiğini söyler.
İnsanın önce kendini tanıması gerekir. Kendini tanıması nefsinden
kaynaklanan ön yargılar, şehvetler ve ihtirasların önüne geçmek yani nefsini
terbiye ermektir.
“Öyleyse görülmüşte meyve, ağaçtan meydana geliyor da, hakikatte o ağaç
meyve çekirdeğinden doğmuştur “ Mevlana, Allah nazarında insanın
varlıkların en son halkası olduğunu beyan eder. Onun kendisini kimseye
satmaması gerektiğini söyler.
İnsanı ya olduğu gibi görünmeye ya da göründüğünü gibi olmaya davet
eder.
20