Page 13 - lbu orijinal
P. 13
100.YILINDA CUMHURİYET
Bundan sonraki aşama temelinde yine millî vasıflar taşıyan tarih ve dil çalışmaları olmuştur. Tarih
ve dil insan yaşamının her döneminde aynı doğrultuda gelişmiştir ve birbirinden ayrı düşünülemez.
Tarih, insanlığın ve insan topluluklarının ortak bilincidir. Nasıl fert insan geçmişini hatırlamayınca
şimdiki zamanı bilinçli olarak değerlendiremiyor, geleceği sağlıklı ve doğru bir şekilde planlayamıyor
ise tarih bilincinden yoksun bir insanlık ve insan topluluğu da aynı vaziyette bulunmaktan kaçınamaz
demektir. Bu nedenle tarihi, geçmişle gelecek arasında bir köprü olarak da gören Atatürk; Türk tarihi
ve uygarlığının bilimsel olarak incelenmesi ve Anadolu tarihinde Türkler gelmeden önceki tarihinin
bilinmesi için Türk Tarihi Tetkik Cemiyetinin kuruluşunu kararlaştırmıştır. Bu cemiyet daha
sonrasında Türk Tarih Kurumu adını almıştır. Atatürk tarihin yanı sıra dil üzerinde de durup bu alanda
da yeniliklere gitmiştir. Dil alanında yaşanan gelişmelerden en önemlisi Türk Dili Tetkik Cemiyetidir.
Bu kuruluş sayesinde Türkçenin sadeleştirilmesi yolunda büyük ve önemli adımlar atılmıştır. Tüm
bunların yanında yapılan üniversite reformu da eğitim alanında yaşanan gelişmelerin bir örneğidir.
Eğitimin bir başka gelişimi ise yükseköğretimde olmuştur ve buna üniversite reformu da
denilmektedir. Bu reform sayesinde yabancı uzman ve öğretim üyeleri tarafından çeşitli fakültelerde
alanlarında ders vermesi sağlanmıştır. Ayrıca yurt dışına giden Türk öğrenci sayısı ve Türkiye’ye
gelen yabancı öğrenci sayısında da önemli derecede artış sağlanmıştır. Bu reformun temel amacı;
Türk bilim insanlarını yetiştirerek dünya ortak mirasına katkı sağlamak ve Türkiye’nin de adını
duyurmaktır.
Daha sonraki yıllarda, bu reform sırasında, üniversite
seviyesinde verilen ders kitaplarında da büyük gelişmeler
olmuştur. Bu kitaplar arasında Kemal Aytaç’ın diğer
çalışmalarının yanında Avrupa Eğitim Tarihi adlı Avrupa
eğitim tarihi üzerine yazılmış kitabı da bulunmaktadır. Bu
kitap bu alanda tam olgunluğa ulaşmış olması sebebiyle
tekrardan bu alan üzerine bir kitap yazılmamıştır. Aytaç’ın
Avrupa eğitim tarihi üzerine yazılmış bu değerli kitabı hâlen PANELİST
günümüzde en doyurucu bilgileri vermesi sebebiyle
okutulmaktadır. Üniversite düzeyinde en yaygın olarak
kullanılan kitap ise Yahya Akyüz’ün Türkiye’nin tarihi
üzerine yazılmış Türk Eğitim Tarihi’dir. Görüldüğü üzere
eğitimi bilimsel temel üzerine oturtabilmek için önce eğitim
konusuna bilimsel bir yaklaşım geliştirilmiştir ve halkın
bundan yararlanması için gerekli çalışmalar yapılmıştır.
Gördüğümüz üzere eğitim yıllardır durmaksızın bir gelişim
sürecindedir. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ne olursa
olsun, eğitimimiz durmamak üzere ilerlemeye ve gelişmeye BEYZA
devam edecektir.
SARGIN
11